Avrupa’nın Türkiye’deki diplomatik yokluğu dikkat çekiyor – Hala Kodmani | Libération

Türkiye’nin güneyinde depremden etkilenen bölgelere büyük miktarda insani yardım gönderilmesine rağmen, neredeyse hiçbir Avrupalı temsilci desteğini göstermek için bu bölgelere gitmeyi gerekli görmedi.

Hala Kodmani’nin 21 Şubat 2023 tarihli Libération‘daki yazısının Fransızca orijinaline buradan erişilebilir.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın Pazar günü mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte Türkiye’nin depremden zarar gören bölgeleri üzerinde helikopterle uçarken çekilen görüntüleri herhangi bir Avrupalı yetkiliyi etkiledi mi? Şimdiye kadar neredeyse hiçbiri böyle bir ziyarette bulunmayı uygun görmedi. ABD diplomasisinin başı, ABD’nin son yüzyılın en ölümcül doğal felaketinin vurduğu ülkeyle dayanışmasını teyit etmek, yardım etmeye devam etme sözü vermek ve 100 milyon dolarlık (yaklaşık 93 milyon Avro) ek yardım duyurusunda bulunmak için geldi.

Ondan önce, aralarında Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı ve BM İnsani Yardım Şefi Martin Griffiths’in de bulunduğu sadece birkaç yabancı yetkili depremzede Türkleri ziyaret etmişti. Ancak en dikkat çekici ziyaretler Türkiye’nin iki ezeli düşmanı olan Yunanistan ve Ermenistan’dan gelen bakanların ziyaretleriydi. Komşu ülkeyi ziyaret eden tek Avrupalı yetkili olan Yunanistan Dışişleri Bakanı Níkos Déndias, bakanlığının yaptığı açıklamaya göre, “uzun bir rekabet geçmişine rağmen Atina’nın şiddetli bir depremle sarsılan komşusuna verdiği desteği” ifade etmek üzere 12 Şubat Pazar günü Türkiye’ye geldi.

İnsani yardım konusunda öncülük

Başka hiçbir Avrupa ülkesi temsilcisi ya da AB yetkilisi Yunanistan’ın izinden gitmedi. Ancak öncelikleri ele almışken buna gerek kaldı mı? Türkiye ve Suriye’de 40,000’den fazla insanın ölümüne neden olan deprem ölçeğinde bir doğal afetle karşı karşıya kalındığında, yardım ve insani yardımın acilen harekete geçirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Avrupa ülkeleri ön saflarda yer almıştır. Ursula von der Leyen’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde de belirttiği üzere, bu ülkeler bireysel olarak ya da AB’nin bir parçası olarak toplam 1 652 kurtarma görevlisi ve 105 arama köpeği göndermiştir. Komisyon ayrıca 12 üye devletten acil durum barınakları, Romanya’dan konaklama üniteleri ve binlerce yatak Türkiye’ye sevk etmiştir.

Fransa’nın yaptığı gibi bir sahra hastanesi göndermek, bir siyasetçinin ziyaretinden elbette daha etkilidir. Peki o zaman neden Quai d’Orsay’ın da geçen hafta belirttiği gibi “Ermenistan Dışişleri Bakanı’nın, Ermenistan’ın depremden etkilenen halklara yardıma katkısı bağlamında Türkiye’ye yaptığı ziyareti memnuniyetle karşılıyoruz”? Görünen o ki Batılı başbakanlar Türkiye Cumhurbaşkanı ile aralarındaki farklılıkları aşmakta zorlanıyorlar. Nasıl ki savaşta yer almadan Ukraynalılara destek vermek için Kiev’e gidiliyorsa, enkaz kaldırma çalışmalarına katılmadan Türk halkının acısını paylaştığını göstermek için Antakya’ya, İstanbul’a ya da Ankara’ya gidilemez mi?

Felaketin ardından Yunanistan Başbakanı Kyriákos Mitsotákis, depremin “ülkesi ile Türkiye arasında şimdiye kadar fırtınalı olan ilişkileri yeniden tanımlamak için bir fırsat olabileceğini” söyledi. Bu, on milyonlarca masum Türk’ü etkileyen bir doğal afet söz konusu olduğunda, Recep Tayyip Erdoğan hükümetiyle ilişkileri gergin olan diğer Avrupa ülkeleri tarafından üzerinde düşünmeye değer bir düşüncedir.

Hala Kodmani Fransa’da yaşayan ve çalışan Fransız-Suriyeli bir gazeteci, çevirmen ve iletişim danışmanıdır. Libération’da “Suriye” masasından sorumludur.


Yazı işleri departmanı

İlgili Makaleler


Son makaleler